Kur'an-ı Kerim ŞEMS Suresi

share on facebook  tweet  share on google  print  
ŞEMS Suresini Arapça ve Türkçe olarak okuyabilir, dinleyebilirsiniz. Ayrıca bir alt satırdaki mp3 dinle menüsünün altındaki ŞEMS Suresini mp3 olarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
direction_left
direction_right

Kur'an Dinle

Kur'ân dinlemeye başlamak için bir Hafız seçiniz.
Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden ŞEMS Suresi dinle!
Hafız Maher Al Mueaqly sesinden ŞEMS Suresi dinle!
Hafız Mishary AlAfasy sesinden ŞEMS Suresi dinle!
91 - ŞEMS suresini bilgisayarına indir
ŞEMS

Bismillâhirrahmânirrahîm

Güneşe ve onun duha vaktine (ışığının yayılıp parladığı zamana) andolsun.
Ve onu takip ettiği zaman aya.
Ve onu (güneşi) izhar ettiği zaman gündüze.
Onu (güneşi) sardığı (örtüp ışınlarını giderdiği) zaman geceye.
Ve semaya ve onu bina edene.
Ve arza ve onu yayıp döşeyerek yaşanır hale getirene.
Nefse ve onu (7 kademede ahsene dönüşecek şekilde) sevva edene (dizayn edene) (andolsun).
Sonra ona (nefse) fücurunu ve takvasını ilham etti.
Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.
Ve kim, onun (nefsinin) kusurlarını örtmeye çalıştıysa (nefsini tezkiye etmemiş ise) hüsrana uğramıştır.
Semud (kavmi), kendi azgınlığı sebebiyle (Allah’ın Resûl’ünü) yalanladı.
Onun (o beldenin) en şâkîsi (deveyi kesmek için) ortaya atılınca.
O zaman Allah’ın Resûl’ü onlara: “O, Allah’ın Devesi’dir ve onu sulayınız (onun su içme sırasına riayet ediniz).” dedi.
Fakat onu tekzip ettiler (yalanladılar). Sonra onu (deveyi) kestiler. Günahları sebebiyle, Rab’leri onların üzerini azapla kapladı. Sonra da onu (o beldeyi) dümdüz yaptı (yerlebir etti).
Ve (Allah) onun (o beldenin ve halkının) ukbasından (akıbetinden) (helâk oluşlarından) korkacak değildir.
0
سورة الـشـمـس
bismillah
وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا ﴿١﴾
وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا ﴿٢﴾
وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا ﴿٣﴾
وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا ﴿٤﴾
وَالسَّمَاء وَمَا بَنَاهَا ﴿٥﴾
وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا ﴿٦﴾
وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا ﴿٧﴾
فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا ﴿٨﴾
قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا ﴿٩﴾
وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّاهَا ﴿١٠﴾
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا ﴿١١﴾
إِذِ انبَعَثَ أَشْقَاهَا ﴿١٢﴾
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا ﴿١٣﴾
فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنبِهِمْ فَسَوَّاهَا ﴿١٤﴾
وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا ﴿١٥﴾
٠
Üye Girişi
e-posta
Parola
Beni hatırla