Kur'an-ı Kerim Cüz-27 Sayfa-530

(Beldedeki) suyun, (deve ile) onlar arasında taksim edildiğini (nöbetleşe içileceğini) onlara haber ver. İçecek olanların hepsi, sırası gelince hazır olur.﴿28﴾ Bir süre sonra arkadaşlarını çağırdılar (deveyi öldürmesini istediler). Bunun üzerine o, ileri atıldı sonra da (onu) kesti.﴿29﴾ Öyleyse inzarım (uyarılarım) ve azabım nasıl oldu?﴿30﴾ Muhakkak ki Biz, onların üzerine tek bir sayha (korkunç ses dalgası) gönderdik. Böylece onlar, ufalanmış kuru ot gibi oldular.﴿31﴾ Ve andolsun ki Biz, Kur’an’ı zikir için kolaylaştırdık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?﴿32﴾ Lut (A.S)’ın kavmi de uyarıları yalanladı.﴿33﴾ Muhakkak ki Biz, onların üzerine helâk edici bir kasırga gönderdik. Seher vaktinde Lut (A.S)’ın ailesi hariç, onları kurtardık.﴿34﴾ Katımızdan bir ni’met olarak, şükreden kimseyi işte Biz, böyle mükâfatlandırırız.﴿35﴾ Ve andolsun ki, Lut (A.S), onları “şiddetli azabımızla yakalamamız” konusunda uyardı. Fakat onlar, bu uyarılardan şüphe ettiler.﴿36﴾ Ve andolsun ki, kötü amelleri için ondan misafirlerini ısrarla istediler. Bunun üzerine onların gözlerini silip yok ettik. Öyleyse inzarımı (uyarılarımı) ve azabımı tadın!﴿37﴾ Ve andolsun ki, onları sabahleyin daimî bir azap yakaladı.﴿38﴾ Öyleyse inzarımı (uyarılarımı) ve azabımı tadın!﴿39﴾ Ve andolsun ki Biz, Kur’ân’ı zikir için kolaylaştırdık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?﴿40﴾ Ve andolsun ki, firavun ailesine de uyarılar geldi.﴿41﴾ Âyetlerimizin hepsini yalanladılar. Bu sebeple onları üstün kudret sahibinin yakalayışı ile yakalayıp aldık (helâk ettik).﴿42﴾ (Ey Mekkeliler!) Sizin kâfirleriniz, onlardan (yalanlayan kavimlerden) daha mı hayırlı, yoksa sizin için semavî kitaplarda beraat mı var?﴿43﴾ Yoksa: “Biz, hepimiz yardımlaşan (yenilmeyen) bir toplumuz.” mu diyorlar?﴿44﴾ Yakında hepsi hezimete uğratılacak ve arkalarına dönecekler (kaçacaklar).﴿45﴾ Hayır, onlara vaadedilen (azap), o saattir (kıyâmet vaktidir). Ve o saat, daha korkunç ve daha dehşetlidir.﴿46﴾ Muhakkak ki mücrimler (suçlular), dalâlet ve çılgınlık içindedir.﴿47﴾ O gün yüz üstü (sürünerek) ateşe sürüklenirler. “Sekarın (alevli ateşin) dokunuşunu tadın!” (denir).﴿48﴾ Muhakkak ki Biz, herşeyi, bir kaderle (takdir edilmiş olarak) yarattık.﴿49﴾