Kur'an-ı Kerim Cüz-24 Sayfa-471

share on facebook  tweet  share on google  print  
Kur'an-ı Kerim'in 471. sayfasında (40/MU'MİN-34) - (40/MU'MİN-40) arasındaki ayetler yer almaktadır.
direction_left
direction_right

Kur'an Dinle

Kur'ân dinlemeye başlamak için bir Hafız seçiniz.
Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden Cüz-24, Sayfa-471 dinle!
Hafız Maher Al Mueaqly sesinden Cüz-24, Sayfa-471 dinle!
Hafız Mishary AlAfasy sesinden Cüz-24, Sayfa-471 dinle!
Kuran-ı Kerimin 471. sayfasının mp3 dosyasını indir
Ve andolsun ki daha önce Yusuf (A.S) size beyyineler (deliller) ile geldi. Fakat size getirdiği şeyden şüphe içinde olmanız zail olmadı. Hatta (o) helâk olduğu zaman: "Ondan sonra Allah asla başka resûl beas etmez (göndermez)." dediniz. Allah haddi aşan şüphecileri işte böyle dalâlette bırakır.﴿34﴾ Onlar kendilerine bir sultan (bir delil) gelmediği halde, Allah’ın âyetleri hakkında mücâdele ederler. Gadap, Allah’ın ve âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) indinde büyük oldu. Allah bütün zorba mütekebbirlerin kalbinin üzerini işte böyle tabeder (açılmamak üzere mühürler).﴿35﴾ Ve firavun şöyle dedi: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule inşa et. Umulur ki böylece sebeplere (hedeflere) ulaşırım." ﴿36﴾ "Göklerin sebeplerine (yollarına) (ulaşırım), böylece Musa’nın İlâhı’na muttali olurum. Muhakkak ki ben, onun yalancı olduğunu zannediyorum." Ve işte böylece firavuna kötü ameli süslendi. Ve böylece yoldan saptırıldı. Ve firavunun hilesi hüsrandan başka birşey olmadı.﴿37﴾ Ve âmenû olan adam şöyle dedi: "Ey kavmim! Bana tâbî olun ki sizi irşad yoluna ulaştırayım."﴿38﴾ Ey kavmim! Bu dünya hayatı, sadece (geçici) bir metadır (faydalanmadır). Ve muhakkak ki ahiret karar kılınacak (devamlı kalınacak) yerdir.﴿39﴾ Kim seyyiat (şer, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü’minlerdir. Onlar, cennete konulacak ve hesapsız rızıklandırılacaktır.﴿40﴾
471
وَلَقَدْ جَاءكُمْ يُوسُفُ مِن قَبْلُ بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا زِلْتُمْ فِي شَكٍّ مِّمَّا جَاءكُم بِهِ حَتَّى إِذَا هَلَكَ قُلْتُمْ لَن يَبْعَثَ اللَّهُ مِن بَعْدِهِ رَسُولًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ مُّرْتَابٌ ﴿٣٤﴾ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ كَبُرَ مَقْتًا عِندَ اللَّهِ وَعِندَ الَّذِينَ آمَنُوا كَذَلِكَ يَطْبَعُ اللَّهُ عَلَى كُلِّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ ﴿٣٥﴾ وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا هَامَانُ ابْنِ لِي صَرْحًا لَّعَلِّي أَبْلُغُ الْأَسْبَابَ ﴿٣٦﴾ أَسْبَابَ السَّمَاوَاتِ فَأَطَّلِعَ إِلَى إِلَهِ مُوسَى وَإِنِّي لَأَظُنُّهُ كَاذِبًا وَكَذَلِكَ زُيِّنَ لِفِرْعَوْنَ سُوءُ عَمَلِهِ وَصُدَّ عَنِ السَّبِيلِ وَمَا كَيْدُ فِرْعَوْنَ إِلَّا فِي تَبَابٍ ﴿٣٧﴾ وَقَالَ الَّذِي آمَنَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُونِ أَهْدِكُمْ سَبِيلَ الرَّشَادِ ﴿٣٨﴾ يَا قَوْمِ إِنَّمَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا مَتَاعٌ وَإِنَّ الْآخِرَةَ هِيَ دَارُ الْقَرَارِ ﴿٣٩﴾ مَنْ عَمِلَ سَيِّئَةً فَلَا يُجْزَى إِلَّا مِثْلَهَا وَمَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُوْلَئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ يُرْزَقُونَ فِيهَا بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿٤٠﴾
٤٧١
Üye Girişi
e-posta
Parola
Beni hatırla