Kur'an-ı Kerim Cüz-18 Sayfa-345

(Hiç)bir ümmet, ecelini (süresini) erkene alamaz ve tehir edemez. ﴿43﴾ Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.﴿44﴾ Sonra Hz. Musa’yı ve kardeşi Hz. Harun’u, âyetlerimizle ve apaçık sultanla (Tevrat’la) gönderdik. ﴿45﴾ (Hz. Musa’yı ve Hz. Harun’u), firavun ve onun ileri gelenlerine (gönderdik). Fakat onlar, kibirlendiler (büyüklendiler). Ve âlîn (mağrur, zorba) bir kavim oldular.﴿46﴾ Sonra dediler ki: “Bizim gibi iki beşere (Hz. Musa ve Hz. Harun’a), îmân mı edelim? Ve onların ikisinin (Musa ve Harun A.S’ın) kavmi, bize kul (köle) olmasına rağmen.”﴿47﴾ Böylece ikisini de yalanladılar. Ve helâk edilenlerden oldular. ﴿48﴾ Ve andolsun, Hz. Musa’ya kitap verdik ki böylece onlar, hidayete ersinler.﴿49﴾ Ve Hz. Meryem oğlunu (Hz. İsa’yı) ve onun annesini âyet (mucize) kıldık. Ve akan suyu olan ve barınmaya müsait yüksek bir tepeye, ikisini yerleştirdik. ﴿50﴾ Ey resûller! Tayyib (temiz, helâl ni’metlerden) yeyiniz. Ve salih (nefsi tezkiye edici) amel yapınız. Muhakkak ki Ben, yaptığınız şeyleri en iyi bilenim. ﴿51﴾ Ve muhakkak ki bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir. Ve Ben, sizin Rabbinizim. Öyleyse Bana karşı takva sahibi olun (Bana ulaşmayı dileyin). ﴿52﴾ Fakat onlar, (dînin) emirlerini kendi aralarında kısımlara (fırkalara) ayırarak böldüler. Grupların hepsi, kendilerindeki (kabul ettikleri) ile ferahlanırlar.﴿53﴾ Artık onları, kendi dalâletleri içinde belli bir süreye kadar terket. ﴿54﴾ Mal ve oğullarla onları desteklediğimizi mi sanıyorlar? ﴿55﴾ Onlara hayırları çabuklaştırdığımızı (mı sanıyorlar)? Hayır, onlar farkında değillerdir. ﴿56﴾ Muhakkak ki onlar, Rab’lerinin haşyetinden korkanlardır.﴿57﴾ Ve onlar, Rab’lerinin âyetlerine îmân ederler.﴿58﴾ Ve onlar, Rab’lerine şirk koşmazlar.﴿59﴾